Ülke olarak geçtiğimiz bu zor dönemde, gerek siyasette gerekse ekonomide yaşanan büyük dalgalanmalar, ister istemez birçok sektörümüzü etkiliyor.
Gelişen teknoloji, iş hayatındaki alışkanlıkları değiştirirken, özellikle belirlenen hedef kitleye ulaşmayı, doğru mesajların verilebilmesini, yaşanan yoğun bilgi kirliliği ortamında daha da çetrefilli bir hale dönüştürdü.Ne söylediğinizden çok, nasıl söylediğiniz ve içerik en önemlisi de yaratıcı olmak, her sektör için olmazsa olmazlar arasında artık. Her firmanın, bu dalgalanan denizlerde, gemisini yüzdürebilmesi, rotasını doğru hedeflere kilitleyebilmesi, elindeki pusulasıyla mümkün. Pusulanın şaşmaması da firmanın pazarlama stratejisine ve iletişimine bağlı. Pazarlama iletişiminin hedef pazarlara göre şekillenmesi, doğru anlatılması, yaratıcı doğru içerik yönetimi ile de doğru orantılı. Özellikle yurtdışı pazarlara yönelik yapılan pazarlama çalışmalarında, hedef pazarlara ulaşmak, Türkiye’mizi ve sektörlerimizi anlatmak bu dönemde en önemli noktalardan biri.
Türkiye üzerinde oynanan oyunlara inat, ekonomimizi canlandırmak, yurtdışına Türk üretiminin kalitesini göstermek şimdi daha da önemli. Türkiye gerek lokasyonu, gerek fiyat avantajı, gerek kalifiye elemanları, gerek teknoloji ve yaratıcılığı ile aslında birçok sektörün üretim üssü olma potansiyeline sahip. Bu nedenle 15 Temmuz sonrası özellikle kendimizi ve ülkemizi, dünyaya daha çok anlatmaya ihtiyacımız var.
İşte bu nedenle biz de ADAPR olarak, çalıştığımız farklı sektörlerdeki firmalarımıza, özellikle hedefledikleri yurtdışı pazarlara yönelik olmak üzere iletişim çalışmalarımıza hız verdik.
İlk önce deri sektörümüz içinde yüzde 70 paya sahip olan Rusya ‘ya, özellikle Putin-Erdoğan görüşmesinin ardından, yeniden gündeme gelen ticari ilişkilerin üzerinden ilerleyerek, Rusya basınını deri sektörümüzle buluşturduk, Türk deri sektörünün kalitesini, bir de kendi gözleriyle, birinci elden görmelerini istedik. Sektörün kalesi Kazlıçeşme’ de yaptığımız, üretim tesisleri gezisine Rus basını yoğun ilgi gösterdi. Türk deri firmalarının misafirperverliği, yıllara dayanan ticari alışkanlıklar, aynı dili konuşma, tekrar sıcak ilişkileri ortaya çıkardı. Başbakanımızın yaptığı yoğun görüşmelerle, tüm deri sektörü, Rus- Türk işbirliğinin, artık eski günlerine tekrar geri döneceğine umutla bakıyor.
Yine Türk tekstili, özellikle bebek giyimi üretimi konusunda İtalya’dan sonra ikinci sırada yer alarak, Avrasya’nın bu alanda üretim üssü olma yolunda hızla ilerliyor. Arap baharından sonra kurulan yeni ekonomik dengeler ve savaşlar, bu sektördeki üretimleri, ülkemize kaydırdı ve Türkiye bu sektör için güvenli bir liman haline geldi. Biz de istedik ki, özellikle hedef pazarlar içinde yer alan Kuzey Afrika, Ortadoğu , Rusya basını bunu yerinde görsün, yaşasın. Ülkemize gelen dış basın, gerek güzel İstanbul’umuzdan gerek konukseverliğimizden ve üretimin kalitesinden çok etkilenerek ülkelerine olumlu izlenimlerle döndü. Tüm yayın organlarında bu yaşadıkları eşsiz deneyimi yazdılar.
Özellikle yurtdışında yeni pazarlar arayan, ihracat yapan her firma için yurtdışı iletişimi bu anlamda çok önemli. Tanıtımı sadece reklam verme olarak görmek artık çok da yeterli değil. Çünkü zorlaşan rekabet koşullarında, bir adım önde olmak, sürdürülebilir iletişimi, özellikle pr çalışmalarını olmazsa olmaz kılıyor. Firmanız ile ilgili yurtdışı basınında haberlerin çıkması, marka değerinize değer katarken, daha çok akılda kalmayı da sağlıyor.
Eğer siz de hedef pazarlarınıza yönelik, özel çalışılmasını isterseniz, ADAPR olarak sizin yurtdışındaki iletişim partneriniz olmaya talibiz. Yurtdışı basın çalışmaları ile ilgili daha ayrıntılı bilgi edinmek için bizi arayabilir, ya da www.adapr.com.tr sitemizi ziyaret edebilirsiniz.